İşte metastatik kalsifikasyon hakkında kapsamlı bir makale:
Metastatik kalsifikasyon, normal dokularda, serum kalsiyum veya fosfat düzeylerinin yüksek olması (hiperkalsemi veya hiperfosfatemi) sonucu meydana gelen kalsiyum tuzlarının (özellikle hidroksiapatit) birikimidir. Bu durum, distrofik kalsifikasyondan farklıdır; zira distrofik kalsifikasyon hasar görmüş veya nekrotik dokularda normal serum kalsiyum seviyelerinde ortaya çıkar.
Metastatik kalsifikasyonun temel nedeni, vücuttaki kalsiyum ve fosfat dengesindeki bozukluklardır. Bu bozukluklara yol açan çeşitli durumlar şunlardır:
Hiperparatiroidizm: Paratiroid bezlerinin aşırı aktif olması sonucu paratiroid hormonu (PTH) salgısı artar. PTH, kemiklerden kalsiyum salınımını artırarak ve böbreklerden kalsiyum geri emilimini teşvik ederek hiperkalsemiye neden olur. Primer hiperparatiroidizm genellikle paratiroid adenomu veya hiperplazisi nedeniyle oluşurken, sekonder hiperparatiroidizm kronik böbrek yetmezliği gibi durumlara bağlı olarak gelişebilir.
Kronik Böbrek Yetmezliği: Böbreklerin fosfat atılımını yeterince yapamaması hiperfosfatemiye yol açar. Ayrıca, böbreklerin aktif D vitamini üretimini gerçekleştirememesi, kalsiyum emilimini azaltarak sekonder hiperparatiroidizme neden olabilir.
D Vitamini Fazlalığı (Hipervitaminoz D): Aşırı D vitamini takviyesi veya nadir durumlarda D vitamini metabolizmasının genetik bozuklukları, bağırsaklardan kalsiyum emilimini artırarak hiperkalsemiye neden olabilir.
Sarkoidoz: Bu sistemik inflamatuvar hastalıkta, granülomlar tarafından aşırı miktarda D vitamini aktive edilir, bu da hiperkalsemiye yol açar.
Kemik Yıkımına Neden Olan Durumlar: Kemik metastazları (özellikle osteolitik metastazlar), multipl miyelom, lösemi veya immobilizasyon gibi durumlar kemiklerden kalsiyum salınımını artırarak hiperkalsemiye neden olabilir.
Süt-Alkali Sendromu: Aşırı miktarda kalsiyum ve emilebilir alkali alımı (örneğin, antasit kullanımı) hiperkalsemi, metabolik alkaloz ve böbrek yetmezliği ile karakterize olan bu sendroma yol açabilir.
Diğer Nedenler: Nadiren, bazı tiroid hastalıkları, Addison hastalığı ve bazı ilaçlar da hiperkalsemiye neden olabilir.
Metastatik kalsifikasyon en sık şu dokularda görülür:
Böbrekler: Kalsiyum birikimi nefrokalsinozis'e neden olabilir ve böbrek fonksiyonlarını bozabilir.
Akciğerler: Kalsiyum birikimi akciğer dokusunda sertleşmeye ve solunum problemlerine yol açabilir.
Damarlar: Damar duvarlarında kalsiyum birikimi (vasküler kalsifikasyon), damar sertliğine (ateroskleroz) katkıda bulunabilir ve kardiyovasküler hastalık riskini artırabilir.
Mide: Mide mukozasında kalsiyum birikimi gastrite veya ülsere neden olabilir.
Kalp: Kalp kapakçıklarında ve miyokardda kalsiyum birikimi kalp yetmezliğine veya aritmilere yol açabilir.
Metastatik kalsifikasyonun patogenezi, kandaki kalsiyum ve fosfat iyonlarının doymuş veya aşırı doymuş hale gelmesiyle başlar. Bu durum, bu iyonların dokularda çökmesine ve kristaller oluşturmasına neden olur. Özellikle, alkali ortamlarda kalsiyum fosfat çökme eğilimi daha yüksektir. Bu nedenle, mide gibi alkali dokular metastatik kalsifikasyona daha yatkındır. Ayrıca, böbrek gibi bazı dokularda kalsiyum bağlayıcı proteinlerin ve diğer faktörlerin varlığı, kalsiyum birikimini teşvik edebilir.
Metastatik kalsifikasyon tanısı, genellikle şu yöntemlerle konulur:
Metastatik kalsifikasyonun tedavisi, altta yatan nedene yöneliktir. Tedavi stratejileri şunları içerebilir:
Metastatik kalsifikasyonun prognozu, altta yatan nedenin kontrol altına alınmasına ve kalsiyum birikiminin derecesine bağlıdır. Erken tanı ve tedavi, organ hasarını önlemeye veya azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, tedavi edilmeyen veya geç tanı konulan vakalarda, organ yetmezliği ve ciddi komplikasyonlar gelişebilir.